14 Ekim 2011 Cuma

B*ktan bir ilişkiden bana kalan çöp yığını..

Ahh sevgili eski sevgilim!
Aradan geçen 1 bucuk yıla rağmen seni hala sevdiğimi düşünüyordum biliyormusun?
Nerden bilcen uyuz kooppekk! dönüp o sıçmık suratınla yüzüme bakmaya yüzün oldumu ki?
-Allah'ın ucubesi tipe bak yeaa- 
Allah gözümü mü kör etti bilmiyorum Seni öyle piis bir masumlukla seviyordum ki nalet olasıca söküp atmak çok zor oldu. Ağlayarak uyuyup Kendi başımı okşayarak teskin ettim kendimi senin başka yellozlarla gönül eğlendirdiğin akşamlarda..
Milletin dalga malzemesi oldum inek gibi sevdiğim için.. Ama ben daldan dala uçmayı doğru bulmadım hiç bir zaman, ha şimdi uçuyormuyum? hayır! hala yanlış buluyorum bunu..




Kaç kere ölümle baş başa bıraktın beni haberin yok ama..
Senin gözünü zayıf noktalarımla boyayıp bu şekilde yanıma çekmek istemedim seni.. ya olduğun gibi olacaktın yanımda ya da hiç olmayacaktın ben yine sızlanacaktım.


Kaç kere gittin sayabildinmi? Bende saymadım Kaç kere öldüğümü sayamadım..
Arkandan ağlayamadım ağlayamam çünkü ağlamak benim için bitmişlikle eş anlamlıdır seni bitirememiştim.
Biz'i Sen ile benim Bir olmamızı Bizleşmemizi.. Nasıl ayırsaydım lan piç! Seni kendimden ayıramadığım için ezik oldum doğru ya..


Zayıf oldum, bu takıntılarımı yenmeliydim, hadi amaaa seninle kanki olabilirdim çünkü midesi ve meshebi geniştim sana göre değilmi? eski sevgiliyle arkadaş olunabilirdi. Senin doğum günü partine gelip sana uzaktan hediyeni vererek kutlardım seni, sen yeni sevgilinle sarılıp benim objektifime poz verirdin. siz aşktan delirirken ben sizi kesip damarlarınızı çıkarmayı hayal ederdim. Ar damarın hariç. Öyle bir şey yok çünkü sende!

Kocaman bir hayal dünyan vardı senin..
Kendini Ediz hun beni Fatma girik sanardın.. Asla kavuşamayan imkansız bir aşkın iki kenar mahalle bireyiydik seninle..
Tabi kavuşamiycaktık dangoz! Ediz hun ile Fatma girik hiç aynı filmde oynamadı ki..
Beni üzmekten korkutuğun zamanlarda üzdün hep beni.. Ama aynı kısır senaryoyu oynamaktan vaz geçmedin hiç!


Kıçın o kadar tavan yapmıştı ki kendini bret pit'in türkiye şubesi sanardın. İşte bunu hiç anlamazdım.
Seni görünce ağız suyu akıtan kızlarmı dersin, üstüne atlayıp ''heey yakışıklı kalçamın sol lob'unu imzalarmısın?'' diyenlermi dersin ohoo havada karada giderliydin dimi tatlım..

Çapkınlıkta üstüne tanımazdın. Sana kalsa castın biberi'ni sen peydahlamıştın anasından.. Karıştırmadığın bok, püsür yoktu sana göre, bok karıştırmanın meziyet olduğunu sanan yegane gerizekalılardandın.. Gece sütünü içip ayıcıklı pijamalarınla uyuduğunu bir ben bilirdim bir annen..


Şimdi bakıyorum da hiç değişmemişsin aksine mütevaziliğini de yitirmişsin. Kendini nimetten sayar olmuşsun.
Sosyomesaj içeren sözler paylaşıp insanların ne kadar zavallı kendinin ne kadar mükemmel olduğu sanılgıları vurgulayıp insanların yüzüne vurmaya çalışıyorsun iki bayık kıza paspas olup kendine ayak altına attırıyorsun üstüne tuvalet terliğiyle bastırıyorsun ''kedin olayım tüylerimi düzelt'' diyorsun. Gururunu kişiliğini insanlığını atmışsın. Bana ''arkadaş olalım aşıkken yapamadık belki bu şekilde tanırsın beni ha?'' dediğin zaman unuttuğum yavşaklığını tekrar anımsadım..

Şimdi geçip facebook'ta'' cleverghost tuvalette idi'' gibi durum güncellemeleriyle komiklik yaptığını sanıyorsun seni sıçarken hayal ettiğimiz zaman ne kadar tiksinç olduğunu kafan basmıyor.
her paylaştığın şarkının başına hayatından bir kesitmişçesine bir not düşüyorsun en romantiğinden.
'' omuzum boş yaslan bana, son sözünü söyle!, gel beni okşa..-bunu ben uydurdum :D- '' gibi..
Seni engelleyip sildiğimden beri dilin açılmış o kadar sosyal o kadar aktif olmuşsun ki sıçtığını bile yazıyorsun Hilal cebeci'nin erkek versiyonu olma yolunda emin adımlarla yürüyorsun bu azminden dolayı seni tebrik ediyorum. Tebriğimin götünde patlamasını temenni ediyorum şekerim..


Vakt-i zaman'nda bana ''bilgisayar mühendisliği okuyorum hackerim ben'' diyordun bölümünü bitiremedin Allah'ın ökzünü havan kime? bende buna dayanarak ''bilgisayar mühendisi o ablaa, anne beni mühendis istiyoo'' diye anneme anlatmıştım çok havalı bir şey sanmıştım ah sevgilim yine yeniden yanıltmışsın beni..
İstemekten kastımız senin bana bir kavga ortasında ''kariyerimi yükseltirsem seni istemeye gelicem istermisin peki?'' cümlen ile bütünleşmişti. Benimle banklarda uyumaya razı olacağını söyleyip yanımda her yerin sana saray olacığını falan zırvalamıştın ama aklın hep haremdeydi. Tabi ben onuda çakozlayamadım.


İçinde müthiş bir Allah aşkı olduğunu söyleyip, rusların sezon sonu indirimlerini hiç kaçırmazdın. Hoppala gülüm Yapar sonra 'Allah beni affetsin, bir tek ondan korkarım, yanacağız nede olsa, keşke ölsem öldürsene beni '' gibi abuk sabuk konuşur beynimi şişirirdin. İş icraat'a gelince Traş olurken sivilceni kestin diye öleceğini sanıp hastaneye gitmişliğin vardır eminim..

Trafik kazası geçirmiştin gelip bana acıtasyon yapmıştın hiç üzülmemiştim içimde hiç bir kıpırtı olmamıştı.
umursamamıştım seni.. Oysa zamanın da seni sevmemekten korkma nöbetleri geçirmiştim defalarca anladımki atlattım seni, bu anlamsız hastalığı..


Daha yaptığın o kadar saçmalık var ki yazıp daha fazla insanlığa olan umutlarımı yitirmek istemiyorum.
Bu saçmalıklarına katlanabilecek başka kız olduğunuda sanmıyorum varsa da Allah akıl fikir versin ne diyeyim.

Bu post'u da bana yazdığın o zamanlar dibimin düştüğü şimdi ise anlamsızca sırıtarak hatırladığım bana yazdığın şiirle bitiriyorum. Hala unutmamışım zekama hayran oluyorum Çöp bilgi bulundurmam beynimde oysa nerden baksan 4 yıl oldu o şiiri göz ucuyla okuyalı..


''Seni görünce, en karanlık gece gündüz gibi..
Sana bakınca, en soğuk kış en sıcak yaz gibi..
Seni sevince, cehennem den cennet'e gider gibi..''


Hoşt çakal sevdiğim! -_*
Bu da yazıya cuk oturan parça..

Hiç yorum yok: