20 Ağustos 2011 Cumartesi

Bana öyle bakma..

Bu hayatta bizi böyle yakamızdan tutacaksa
Hadi böyle yaşa derken kalbimize sormuş mu?

içinden gelmeli insanın yazmak.. zoraki değil.. Kalpten gelen o müthiş hissin parmaklarda toplanıp kaleme aktarılması..
Sadece aşık olanmı şair olur, şiir yazar? illaki o aşk denen cins kelimenin kalpte hissedilmesimi gerek?
Gülerdim hep filmlerde görünce 'aşk nedir?' sorusuna şimdi hep bunu soruyorum cevabını hissederek alıyorum hep.. Acıyla kırıklıklarla dargınlıklarla.. bir tarif de şu ki; '' Sevgi değil sözde olan o nabzın hızlanması ve kanın hareketlenmesiyle oluşan kalp çarpıntısı ''
hani derler ya hep ''sevdiklerinize vakip kaybetmeden onu ne kadar çok sevdiğinizi söyleyin. saniyeler sonra çok geç olabilir''
Bırakalım geç olsun diyorum şimdi.. Ben hissettiklerimi hak etmeyen nankörler var..kan damarlarımı birbirine düğümleyip kalbimi elinde vıcık vıcık ezen ''Ne yaptım ben'' ci..
Arada gelip ''burdayım hep burdaydım varlığımın farkında ol'' diye hissettiren Sonra kendine alıştırıp giden..
Beni aşkla aldatma..Gerçeklere kapatma..
Benle böyle konuşma.. Kapıları Kapatma..
İkimize karşı bu dünya.. Bizi anlamiycaklar..
Şarkım..

Ve G.n.c Teoman'dan sufleler ile size veda eder..

Hiç yorum yok: